Teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte sosyal medya 2000’li yılların ilk çeyreğinde büyük önem kazanmaya başladı. Bu gelişim, bireysel ve kurumsal sosyal medya hesaplarını, kurumsal web sitelerini beraberinde getirdi. Firmalar ise alışılagelmiş basılı reklam ve promosyon hizmetlerinin etkisini yitirmeye başladığını farkederek kendilerini yeni nesil reklamcılığın içinde buldular. Kurumsal web siteleri, Youtube kanalları, Instagram, Twitter ve Facebook sayfaları ile kullanıcıya doğrudan / daha pratik yöntemlerle ulaşmaya başladılar. Daha doğrusu günümüz gereksinimleri ve internet çağı ile birlikte zorunda kalındı. Bunun nedeni ise Dünya’nın neresinde olursa olsun zamanın daha değerli ve hızlı hale gelmesi, insanların her türlü bilgiye bir tık ile ulaşmak istemeleridir. Broşürler, kataloglar, dergiler, gazeteler, el ilanları ve hatta televizyonlar bile internet karşısında yenik düştü.
Google ise “Adwords” ve “Business” çalışmaları ile artık reklamın ve iş dünyasının internet dünyasında olduğunu bizlere gösteriyordu. Sosyal medya platformları kendi içlerinde satıcıya yönelik reklam olanakları sunuyordu. Peki bu durum firmalara ne gibi yenilikler getirdi?
E-ticaret sitelerinin kendilerini göstermeye başlamasıyla firmalar vitrinlerini bu mecralara taşımaya başladı. Bu noktada da gereksinimler yön değiştirdi. Birçok firma sosyal medyaya yönelik reklamcılığı tercih etmeye başladı. Sosyal medya yönetimi yeni bir meslek alanı reklam ajanslarında departman olarak hizmet vermeye başlamıştı bile. Grafik tasarım ve video çalışmaları yeniden şekilleniyordu. Müşteriye doğrudan ulaşan, etkileyici, yalın, hızlı ve ekonomik tasarımlar günümüzde daha çok tercih ediliyor. Bu durumdan hem müşteri hem de firma daha karlı ayrılıyor gerçekleştirilen ticaretten.
